Merkezi sınavlar hayatımızın bir parçası olmuş durumda. Liselere giriş, üniversiteye giriş sınavları haricinde ALES, YDS, KPSS, DGS gibi daha birçok sınav her yıl adaylar için korkulu rüya haline geliyor.
Durum böyle olunca da sınavlara antrenman yapmak için sürekli test çözmeleri gerekiyor. Bu durumda eğitim yayıncılığı yapan yayınevleri devreye giriyor. Yayınevleri, alanında uzman yazar öğretmenlerin hazırlamış olduğu soru bankaları ve denemeleri yayımlıyor. Tabii bu durum da öğretmenler için ek iş haline geliyor. Hatta birçok yazar öğretmen tam zamanlı olarak sadece yazarlık yapıyor.
Yeni Nesil Soru Yazmaya Nereden Başlamalıyım?
Öncelikle daha önceki yayınlarımdan olan şu yazıdan başlayarak oluşturduğum yazı dizisini okuyabilirsiniz. Bu yazı dizisinde yayınevlerine soru yazma ve bunları yayınlatma ile ilgili tüm detayları adım adım anlattım. Bu yazıda ise yeni nesil soru yazma teknikleri ile ilgili detaylara değineceğim.
Yeni Nesil Soruların Farkı Ne?
Son birkaç yıldır hayatımızda olan bir kavram aslında yeni nesil soru yazma teknikleri. Bu işle ilgileniyorsanız biliyorsunuz ki son yıllarda merkezi sınavlarda ağırlıklı olarak yeni nesil sorulara yer veriliyor. Peki nedir bu yeni nesil soru?
Sınava giren adayların analitik düşünme, günlük hayattaki problemleri çözebilme, mantık, muhakeme, çıkarım yapabilme becerilerini ölçmeyi amaçlayarak hazırlanmış sorulara yeni nesil soru diyoruz.
Bu soruların, eski tip sorulardan farkı, sadece çok uzun olmaları değil elbette. Aynı zamanda çözülebilmeleri için ezber bilgiye ihtiyaç duyulmaması, herhangi bir insanın sadece düşünme ve yorum yapma becerilerini kullanarak bu soruların çözümüne ulaşabilmesi gerekiyor. Yani önceden ezberlenmiş ancak özümsenememiş bilgilerle analitik düşünmeden, çıkarım yapmadan bu soruları çözebilmek mümkün olmamalı. Yeni nesil Türkçe, matematik ya da fen bilimleri sorusu hazırlamak için artık günlük hayattan örnekler ve kurgular kullanılıyor. Bir matematik sorusunda dahi artık sadece işlem sorulmuyor. Hatta mümkün olduğunca az işlem yaptırılmaya çalışılıyor. Nasıl olabilir, dediğinizi tahmin ediyorum ancak yayınlanan örnek sorulara, kazanım testlerine ve çıkmış sorulara bakarak bu konudaki merakınızı giderebilirsiniz. O örneklerde de göreceğiniz gibi artık dümdüz bir bilgi sorusunun merkezi sınavlarda yeri yok.
Hatta Türkçe soru yazma teknikleri ile ilgili konuşacak olursak fark etmişsinizdir ki artık dil bilgisi soruları bile bilgiye dayalı değil. Öğrencinin soruyu çözmek için ihtiyaç duyacağı bilgiyi, biz zaten sorunun öncülünde tanım olarak veriyoruz. Tıpkı merkezi sınavlarda olduğu gibi. Öğrenciden beklenen ise verilen bu bilgiyi yorumlayarak soruyu çözebilmesi.
Her ne kadar yeni bir durum olduğu için yazarları ve öğrencileri zorlasa da aslında bu uygulama, düşünme becerilerinin gelişmesi açısından son derece faydalı.
Matematik soru yazma teknikleri veya fen bilimleri soru yazma teknikleri olarak düşündüğümüzde de tamamen aynı durumun geçerli olduğunu görüyoruz. Sayısal derslerde dahi öğrenciye ön bilgilerin verildiğini, bir kurgu oluşturulduğunu, işleme ya da ezbere dayalı değil tamamen analitik düşünme ve yorumlamaya dayalı soruların sorulduğunu çıkmış soruları inceleyerek görebilirsiniz.
Soru Bankası Yazmak
Pek çok kişi yayınevlerine soru hazırlama ve soru bankası yazma konularını araştırıyor. Hatta yayınladığım yazı dizisinden sonra bana da blogumun iletişim formu üzerinden sorularını göndermek isteyenler veya yayınevlerine nasıl ulaşabileceklerini soranlar oldu. Halbuki hepsini bu yazılarda anlatmıştım.
Soru bankası yazmak ile ilgili detaylara gelirsek bir soru bankası yazmak, konu anlatımlı kitap ya da deneme yazmaktan daha zordur. Çok daha fazla zaman alır. Bu yüzden direkt bir soru bankası yazıp bunu yayınevlerine göndererek başvuruda bulunmanız yersiz olur. Bunun yerine yazdığınız 25 - 30 soruyu yayınevlerine örnek olarak gönderip aldığınız geri dönüşe göre işe koyulmak daha mantıklıdır. Çünkü her yayınevinin, soru bankaları için farklı formatları vardır. Kimi kolaydan zora gider kimi etkinliklidir kimi ise tamamen yeni nesil sorulardan oluşur. Ayrıca bu yayınevlerinin yayın planlarında piyasa için soru bankası veya kurumlara özel soru bankası gibi ürün çeşitlilikleri de olabilir. Durum böyle olunca önceden hazırlanıp bitirilmiş bir soru bankası yazmak ve yayınevine göndermek mantıklı olmayacaktır. Çünkü sorularınız iyi olsa bile yayınevinin formatına uymayacağı için anlaşma sağlamanız zordur.
Örnek sorularınızla yazarlık başvurusu yaptığınızda ise yayınevi size olumlu dönüş yaparsa zaten yayın planındaki işlerden birini teklif eder ve format ile ilgili bilgi verir. Siz de soru bankasını yapılan yönlendirmelere uygun olarak yazarsınız. Böylece basılmayacak bir eser için boşuna vakit harcamamış olursunuz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum Bırak